27 Mayıs 2014

Cancun Sualtı Müzesi

Dr. Jaime Gonzalez ve Roberto Diaz. Bu iki adam bir hayal kurmuş. Yanlarına bir de heykeltraş almışlar, Jason DeCaires Taylor. Denizin altında eşsiz bir müze yapacağız demişler. Ve de yapmışlar. 2008'den beri 500'den fazla heykel yerleştirilmiş denizin altına. Turistsin, takıyorsun tüpünü müpünü dalıyorsun, geziyorsun, çıkıyorsun. Mis.
Karşınızda Meksika'da Cancun Underwater Museum - MUSA.

25 Mayıs 2014

Alevi Mi? Vurun Kellesini.

Alevi değilim ama Aleviyi severim... Sevilmeli, sevilsin.
Zira kendileri ekseriyetle dürüst, ahlaklı, temiz, çalışkandır. Kadına kıymet verir. Damarına basılmadıkça etliye sütlüye karışmaz, huzur içinde yaşayıp göçüp gitmek derdindedir. Alnının çatına zülfikar çizdirip asıp kesen psikopatlar bir yana, adam gibi adamdır pek çoğu.

Müslümanlığın, inancın kantarı sende ya, dinsiz diye yapıştırırsın yaftayı, çünkü bir doğru seninkidir. Alevinin ibadetini ibadetten saymaz, hatta şer yuvası olarak görürsün. İçin öyle bir fesat, öyle bir karadır ki, kafanda kadınla erkeği ancak malum iş için yan yana getirebilirsin.
Evini işaretler, camlarını taşlatırsın ki mahallede barınamasınlar. Mahallede barındırtmadığın gibi kaçıp göçtüğü yerde can güvenliği, iş, aş sağlamazsın. Sivas katliamına hiç bağlamayacağım, ama istesek güzel bağlanır.
Haksızlığa dayanamaz bazıları çıkar seni protesto eder. Protestoda mı öldü, kesin "terörist, dinsiz, provokatördür, layığını bulmuştur". Korku senin iliklerine öyle bir işlemiştir ki ölüye bile saygın yoktur, bırakmazsın cenazesi huzur içinde kalksın, insanlar acısını yaşasın.
Devlet eliyle vatandaşı evinde, memuru işinde, hakimi mahkemede, bacak kadar çocuğu da okulunda Alevi

15 Mayıs 2014

İmza Kampanyası #SomaSonOlsun

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi'ni ısrarla imzalamayan Türkiye için buyrun imzaya: 
İmza Kampanyası

Alıntıdır:
*3 Mayıs günü bu kez Soma'da karşımıza çıktı karanlık. Soma'da yaşanan, yüzlerce insanın hayatını kaybettiği, yakın tarihimizin en büyük maden faciası ilk değil ama son olmasını sağlamak bizim elimizde. 
Türkiye 19 yıldır masada duran, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 176 numaralı "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi"ni imzalasın ve karar TBMM tarafından onaylansın. 
Soma'da yaşananların son olması, bir daha hiçbir madende böyle faciaların yaşanmaması için Türkiye'nin "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi" şart. 
Bianet'ten Elif Akgül'ün haberinde verdiği detaylara göre, sözleşme maden işletmesi sahiplerine ve hükümetlere önemli sorumluluklar getiriyor.
1995 tarihli sözleşmeyi 26 ülke imzaladı. 4 Haziran 2014'te Fas’ta, 19 Temmuz 2014'te de Rusya’da yürürlüğe girecek olan sözleşmeyi ise Türkiye imzalamıyor.

14 Mayıs 2014

Çizmelerimi Çıkarayım, Sedye Kirlenmesin

TDK'ya göre
Kaza: istem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması
Cinayet: Adam öldürme veya adam öldürme derecesinde ağır suç

29 Nisan 2014. Mecliste Soma'yı araştırma önergesi CHP, MHP ve BDP'nin evet oylarına karşılık, AKP'nin hayır oylarıyla reddedilir.
13 Mayıs 2014. Trafo patlar. Yangın çıkar. İçeride mahsur kalan 200'den fazla işçi yana yana, boğula boğula ölür.
Kaza mı? Hadi lan ordan...
Allah bizi "kaza"lardan değil, vicdan yerine cüzdan taşıyan politikacıdan, rüşvetçi "yetkili"den korusun.
Şimdi biri çıkar "kader, kısmet, Allah'ın takdiri, fıtrat" der, iki günah keçisi seçilir, suç onlara atılır, sen sağ ben selamet yola devam.

Şu an milyonlarca insan gibi içim yanıyor. Hiç tanımadığımız yüzlerce cana ağlıyor, yüzlerce cana dua ediyoruz.

Madenden yaralı kurtarılan işçi "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin" dedi... Bu cümle her aklıma düştüğünde gözlerimden yaş geliyor. Ne diyelim şimdi biz o kirli çizmeli, tertemiz yüreğe?