3 Ocak 2014

Bir Tutam Barselona - Gastro-tur; Bölüm 2

Barselona'nın yemeklerine haksızlık yapmak olmaz, çarpılır insan. Buyrun bu da gastro-turumuz.

El Clasico: Tapas-Paella-Deniz Mahsulleri-Sangria

Yarabbim o 'tapas'lar yok mu... Tapas dediğimiz meze/aperitif kıvamında minik yemekler. Yüzlerce çeşidi var. Aslında Barselona'ya özgü bir kültür değil, İspanyol mutfağından geliyor. Sebzeden tutun, ekmek üstü mezelere, deniz ürünlerine, her türlüsü var. Sofraya oturur oturmaz önünüze zeytinyağlı domatesli sos sürülmüş ekmek gelmesi muhtemel, ama gelmeyin bu oyuna, fazla bir numarası yok.
Meşhur "paella"yı yemeyeni dövüyorlar zaten. Pilav diyelim biz ona, deniz mahsullüsü, etlisi, tavuklusu var.
O da Akdeniz, bizimki de Akdeniz ama deniz ürünlerinin çeşidini görünce resmen felç geçirdi aklım.
Her yerde ufak restoranlar, barlar. Yemekler bir yana, sırf bunların iddiasız ama özenli vitrinlerine bakmak bile keyif.


Katalan, Akdeniz, Arap, Çin mutfağı, ne ararsan orada. Turist mevsimi olmamasına rağmen, sürekli bir hareket var. İnsanlar dışarıda yemeği seviyor. Akşam 9-10 gibi oturuyorlar yemeğe, o enteresan. Saatlerce kalkmıyorlar sofradan. Yemekleri de pek şenlikli geçiyor. Alkolün etkisi olduğundan şüpheleniyorum. Meyveli şarap kokteyli 'Sangria' olmazsa olmazlardan. İyisine denk gelirseniz tadından yenmez. Bu arada yerel halk bolca tükettiği şarabı mahalle mahzenlerinden kendi şişelerini doldurarak alıyor. Litresi 1-1,5 Euroya gayet makul sofra şarapları bulunuyor.

Yemek kültürünün bu kadar zengin olması ve dünyanın en iyi aşçılarının buradan çıkması tesadüf değil. Akıllı adamlar, bölgenin ekonomisini turizme göbekten bağlamamışlar. Şehrin az kıyısına çıkınca tarım arazileri ve hobi bahçeleri başlıyor. Bu sayede her şey taze, lezzetli, bol çeşitli ve makul fiyatlara. Sebze-meyveden başka, fındık fıstık, pirinç bile üretiyorlar. Bizdeki gibi yerel ürün festivalleri oluyormuş. Pazarlarda meyve-sebze fiyatları bizimkilere can sıkıcı derecede yakın. Etler bizden ucuz, genelde lezzetli. Adamların gelirinin en az beş katımız olduğu düşünülürse durumun vehameti ortaya çıkıyor. Yeri gelmişken söyleyeyim, benzin de bizden ucuz.
Tatlılar genelde güzel ama içimden bir ses bizim kadar şekere düşkün değiller diyor. Yine de turtalar, creme brulée'ler her yerde. İlla oraya özgü bir şey yiyeceğim derseniz lokma tatlısı görünümündeki churro'yu özellikle kışın sıcak çikolataya banarak deneyebilirsiniz.

Mercat de la Boqueria & Kiosko Universal

Pazar deyip 'Mercat de la Boqueria'yı es geçmek olmaz. Şehrin en afili caddesi La Rambla'nın göbeğinde bulunuyor kendileri. Daha kapısında kendisine tutkuyla bağlıyor. Tablo gibi. Meyve sebze, et, balık, tatlı, baharat, ne ararsanız var içinde. Ee bizim pazarlarda da var diyeceksiniz ama burası başka türlü... ben anlatmayayım, resimler konuşsun.
Pazarın kenarlarında soluklanmak için ayak üstü barlar, büfeler var. Ana kapıdan girince sola dönün, yolun sonunda hemen sağınızda kalan 'Kiosko Universal'e dalın. Boş yer bulamazsınız, adınızı listeye yazdırıyorsunuz ama sıra çabuk geliyor. Ayak üstü türlü türlü deniz mahsulünü ızgarada veya yağda pişiriyorlar. Yemeklerin üstündeki sarmısak sos, of off. Bir de mantar tabağı ('mix mushroom') var ki şiddetle tavsiye edilir. Mutfağın tepesinde disko topu üzerinde çatal kaşıklardan yapılmış dünya da şenlendiriyor ortamı.

Moncho's Barcelona

Rivayete göre bazı geceler Messi aş erdiğinde gelip bu restoranı açtırırmış. Eixample mahallesinde Gracia Caddesi üzerinde. "Tapas mapas beni kesmez" derseniz buraya gelip komple İspanyol mutfağını silip süpürebilirsiniz. Yemekler inanılmaz değil ama güzel. Bir de bol. Bir tabak bitmeden diğeri geliyor. Patatesleri ('patatas bravas'), sebze kızartması ve Rus salatasına benzeyen salata harikaydı. Garsonlar resmen ateş parçası, bir garson çatır çatır 50 kişiye yetişiyor.

Ciudad Condal

Rambla de Catalunya üzerindeki restoranın tapas'ları için eşsiz diyorlar ama tatmak nasip olmadı. Gecenin bir vakti sokağa taşan kuyruk ve öngörülen iki saatlik ayakta bekleme süresi gastro-turumuzdan bitap düşmüş bizi caydırdı. Sonradan öğrendik ki oraya efendi efendi öğlen 13.00-13.30 arası gitmek lazımmış, sonra yer bulmak mümkün olmuyormuş. İçimde kaldı, sizin kalmasın diye söylüyorum.

Sonuç

Gidin bol bol yiyin için a dostlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder