Barselona'ya kadar gidip 140km uzaktaki Dali'nin memleketi Figueres kasabasına uğramadan olmaz dedik, düştük yollara. Dali Müzesine girerken elimizde fotoğraf makinesi başımıza geleceklerden bihaber, kültür yumağı olmaya aday turistlerdik. Çıkışta UFO gören masum köylülerdik.
Aktris Mae West'in yüzü. Dudaklar kanepe, burun delikleri şömine, gözler tablo... Merdiven tepesindeki vizörden bakınca bu çıkıyor ortaya! |
İkincisi, kafa bambaşka bir boyutta.
Üçüncüsü, bilinçaltı da bilinçüstü de sıkıntılı. Annesinin Dali'yi, kendisi daha doğmadan ölmüş ağabeyinin yerine koyması da pek akıllıca bir hareket olmamış.
Dördüncüsü, bıyıkları olmadan asla. Bu, öyle bir imza haline gelmiş ki, adamcağız 1954'de bıyıkları için kitap bile bastırmış. Bu arada Dünya Sakal ve Bıyık Şampiyonasının yarışma dallarından biri "Dali bıyığı".
Beşincisi, elinde bir kaşıkla uyurmuş. Zira rüyalarımızı gördüğümüz, yani bilinçaltına indiğimiz an, tam uykuya daldığımız anmış. Uykuya daldığında elindeki kaşık düşerek Dali'yi uyandırırmış, böylelikle rüya zihninde tazeyken hemen resmedebilirmiş. Figueres'in girişindeki 38 metrelik dev kaşığın varoluş sebebi böylece anlaşılıyor.
Yedincisi, adam bir resim yapmış, çıplak gözle bakıyorsun, pencereden deniz manzarasına bakan bir kadın. Dijital ekrandan bakıyorsun, Abraham Lincoln. Her şey bir şey ama aynı zamanda başka şey, dayanılır gibi değil.
Sekizincisi, şahane eşya ve takılar da tasarlamış.
Dokuzuncusu, müze binasının kulelerinde yumurtalar, duvarlarında ekmekler var. Menemen gelmesin aklınıza, hepsinin derin anlamları var, çoğu delilik alameti, keşfetme zevkini size bırakıyorum.
Onuncusu, çekirgeden çılgınca korkarmış. Rivayete göre bir çekirgeden kaçmak için evinin ikinci katından atlamış.
Sonuncusu, görgüsüzün ve megalomanın önde gideniymiş, sık sık alay konusu olurmuş. İhtişamlı kıyafetler, gangster Cadillac'ı, kalabalık içinde dikkat çekmek için hoplayıp zıplama gibi tuhaf hareketler, konuşmacı olduğu konferansta "bilinç altınıza inin" mesajı vermek için dalgıç kıyafetiyle gelip, kafasını sıkan başlık yüzünden havasız kalarak bayılmalar... Pazarlama konusunda elini korkak alıştırmamış Salvador. Dehası tartışılmaz, ama biraz reklam kokuyor yaşamı. Sürekli bir "bana bakın, dahiyim ben"ı kanıtlama çabası...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder